17 Aralık 2013 Salı

                                                     

                                   TOLUNOĞLU SANATI

      Tolunoğullar Kimlerdir ?

 Mısır'da kurulmuş İslam devletidir. Kurucuları Türk kökenli hanedanın iktidarda olduğu Mısır devletidir. Halkın çoğunluğu Araplardan oluşmaktaydı. Türk yönetiminde Mısır'da kurulan ilk devlettir. Bu devletin döneminde Mısır bayındır hale getirilmiş, han, hamam, cami gibi sosyal ve dini tesislerle donatılmıştır.
Oğlu Humareveyh döneminde elden çıkan Suriye tekrar geri alınmıştır. Bu dönemde ekonomik nedenli ayaklanmalar çıkmıştır. Tolunoğullarında devletin temeli güçlü bir orduya dayanıyordu. Ordu, Türk askerlerinden oluşuyordu. En güçlü dönemi kurucusu Türk asıllı Fergana'dan gelme asker kölesi olan Ahmed Bin Tolun dönemidir. Mısır, Tolunoğullarıyla birlikte ilk kez bağımsız olarak yönetilmiştir. Ahmet bin Tulun ekonomi alanında yaptığı düzenlemeler ile Mısır tarihinde yer edinmiştir. Bu dönemde Filistin, Bingazi, Suriye (878'den itibaren), Antakya ve Mersin alınmıştır.

      Tolunoğulları Mimari Eserleri

 Tolunoğulları döneminde Mısır, mimaride altın çağını yaşamıştır. Bu dönemde yapılan Ulu Cami ve Tolunoğlu Ahmet Cami Kahire'deki en önemli mimari eserlerdir.

                                                           TOLUNOĞLU AHMET CAMİ / ULU CAMİ



     Tolunoğlu Ahmet Cami'nin bitişiğinde hamam ve eczane vardı. Tolunoğlu Ahmet,kurmuş olduğu "Maristan"            adını verdiği hastane ve eczane için 60.000 dinar ayırmıştı.Hastaneye esir,asker,zengin veya fakir herkes             alınır.hastalardan tedavi için herhangi bir ücret alınmazdı.Nil Nehri üzerinde bentler ve su kanalları yaparak tarımı geliştirdi. 905 yılında taht kavgaları nedeniyle Abbasiler tarafından yıkılmıştır.

    

Emeviler döneminde Şam Emeviye Camii bugünkü görünümü aldı. Camide plan şeması olarak Medine’deki Mescid-i Nebevi örnek alındı. Kıbleye doğru enine genişleyen kapalı, üç nefli yapı, ardında enine dikdörtgen bir avlu ve avluyu çeviren revaklar ile bu revakların arkasında odalar... Tarih boyunca nice dinî ve ilmî çalışmaya merkez teşkil eden bu odalardan bir tanesi öyle bir eserin vücut yeridir ki insan duyunca şaşırır kalır. Büyük Selçuklu Devleti döneminde, meşhur Nizamiye Medreselerinin baş rektörü diyebileceğimiz İmam Gazali Hz., vazifesinden ayrılacak, bu camide bir odaya kapanacak ve 11 sene boyunca kaldığı bu mekanda İhya-yı Ulumiddin adlı eserini hazırlayacaktır. Demek ki camiler tarihte, büyük eserlerin vücuda getirildiği mekanlar olarak da hizmet etmişlerdir. Meşhur bir Arap atasözü vardır: “Şerefü’l-mekân bi’l-mekîn” (Bir mekanı şerefli kılan, oradaki şereflilerdir). Elbette ki tarihte öyle camiler vardır, nice kıymetli zat oraya uğramış, bu mekanda ona ait bir emanet muhafaza edilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder